Bazen içinizdeki duyguları dile getirmek istersiniz ama bir türlü o kelimeler dışarı çıkmaz, sözcüklere dönüşmez... İlişkilerde özgüven eksikliği ve duyguları dile getirememe sorunu önemlidir. Bunu istersiniz ama yapabilecek cesarete sahip değilsinizdir. Duygularınızı söylemeye çekinirsiniz. Karşıdaki kırılır mı, üzülür mü, sıkıntı yaşar mı gibi sorular, sizi içinizden geçenleri söylemekten alıkoyar. İlişkide şu an eşinize kırıldığınızı söylemek istiyorsunuz ama sert biri... Hayatta kabullenecek biri değil. Sizi anlayamayacağını düşünüyorsunuz. Peki ne yapacaksınız? Birlikte bir deneme yapalım. Ona söylemek istediklerinizi tatlı tatlı içinizden söyleyin. Birkaç gün boyunca içinizden ona bu şekilde seslenin. Sonra da şunu ekleyin: “Senden özür diliyorum. Senden af diliyorum. Seni seviyorum ve sana teşekkür ederim... Seninle iletişim kurmak güzel ve sağlıklı... İyi ki varsın...” Konuşmanın sonuna bunu mutlaka ekleyin! Bu çalışmayı o kişiye öfke göndermeden, gerçekten içten ve sevgiyle yapabiliyorsanız mucizelerle güzel dönüşler alacaksınız. Her zaman konuşmadan önce şuna niyet edin: “Duygularımı kolaylıkla karşımdaki kişiye söylemeye, hissettirmeye niyet ediyorum. İnsanlar beni anlar. Ben de onları kolaylıkla anlarım...” Kendini ifade sorunu boğaz çakrası ile de ilgilidir. Boğaz çakrasının kapalı olması, ifade sorunlarına yol açar. Ellerinizi ovuşturun, ısıtın ve bir avcunuzu boğazınıza, bir avcunuzu ensenize koyun. Her gün sabah, öğlen, akşam ikişer dakika bu şifalandırmayı yapın ve şunu söyleyin: “Kendimi ifade etmeyi seviyorum. Kendimi ifade etmek doğal ve sağlıklı... Kendimi ifade etmek güzel... İnsanlar beni kolaylıkla anlar, ben de insanları kolaylıkla anlarım...” Bir şeyi ya söyleyin ya da içinizden onu temizleyin. Yarım bıraktığınız her şey daha sonra daha büyük sorun olarak karşınıza çıkar. “Yarım bıraktığım bütün işleri tamamlamaya niyet ediyorum. Yarım bıraktığım bütün hayallerimi, coşkumu, aşkımı, her şeyi tamamlıyorum ve şu andan itibaren kendimi ifade etmeyi seçiyorum. İnsanların ne söylediği benim değerimi değiştirmez. Öyle de oldu...” Bülent Gardiyanoğlu’nun “2 Tam Bir Tek” Kitabından alınmıştır.